“Mimarlık Tüm Sanatların En Somutudur – NetGaste

Mimarlık: Hem Sanat Hem Gerçeklik

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Büyükşehir Akademi dersleri, sanatın çeşitli dallarını keşfetmek için ilgiyle devam ediyor. Akademi’nin en son etkinliğinde, Ofis Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen Mimarlık Atölyesi’nin ilk dersi “Mimarlığın İz ve İşaretleri” katılımcılarla buluştu. Bu özel ders, mimarlığı yalnızca bir yapı inşa etme süreci olarak değil, aynı zamanda bir sanat dalı olarak da ele aldı.

Mimarlık: Soyut ve Somut Arasında Bir Köprü

Dersin konuşmacısı, ünlü Mimar Celaleddin Çelik, mimarlığı anlatırken, sanatın ve gerçeğin iç içe geçtiği bir dil kullandı. Çelik, mimarlığın her şeyden önce somut bir sanat olduğunu, çünkü fiziksel dünyaya şekil verdiğini belirtti. “Mimarlık soyut ve somut dünyanın en somut tarafında kalıyor,” diyen Çelik, mimarlığın yalnızca taş ve tuğladan ibaret olmadığını, aynı zamanda insanların yaşam alanlarını şekillendiren bir sanat formu olduğunu vurguladı.

Mimar Celaleddin Çelik “Mimarlık, öz ve biçim arasında var oluyor. Somut olan her şey, binalar ve objeler, bir özün biçimle buluşmasıyla ortaya çıkıyor.” 

Büyükşehir Akademi’de Mimarlık Sanatına Dair Derinlemesine Bir Bakış

Mimarlık, Bir Çatı Sanatıdır

Çelik, geçmişte mimarlığın bir “çatı sanat” olarak kabul edildiğini de anlattı. Bu görüş, insanın tüm faaliyetlerinin bir mekânda var olduğuna, dolayısıyla mimarlığın tüm insan yaşamını kapsadığına dayanıyordu. Çelik, “Sanat dallarını saydığımızda bugün mimarlığı genellikle sanatlardan saymıyoruz ancak mimarlık, aslında sanata dönüşebilen bir faaliyet” dedi. Bu bakış açısı, katılımcılara mimarlığın sadece yapısal değil, aynı zamanda kültürel ve estetik bir yönü olduğuna dair yeni bir bakış açısı sundu.

Doğa ve İnsan: Mimarlığın Temel Dinamiği

Çelik, mimarlığın doğuşuna dair önemli bir noktayı da vurguladı: İnsan, diğer canlılardan farklı olarak yeryüzüne yabancı bir varlık olarak geliyor. Diğer canlılar çevrelerini bir “habitat” olarak kabul ederken, insanlar çevrelerine müdahale ederek, bilgi ve tecrübe biriktirerek çevreyi şekillendiriyor. İşte bu müdahale, aslında sanatı ve mimarlığı başlatan temel unsurdur. Mimarlık, insanların doğayı yeniden şekillendirme arzusunun ve yaratıcı düşüncelerinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Mimar Celaleddin Çelik “İnsan doğanın bir parçası değildir. Çevremize müdahale ederek, sanatı ve mimarlığı başlatıyoruz.” 

Büyükşehir Akademi’de Mimarlık Sanatına Dair Derinlemesine Bir Bakış

Mimarlık, Bir Süreklilik ve Yorum Sanatıdır

Ders, katılımcıların soruları ve yorumlarıyla son buldu. Çelik’in verdiği bu derinlemesine bakış, mimarlığa olan bakış açılarını değiştirebilir ve onu sadece bir yapılar topluluğu olarak görmekten öte, bir kültür ve sanat formu olarak değerlendirmeye yönlendirebilir. Mimarlık, yalnızca binaların inşa edilmesiyle değil, aynı zamanda geçmişin izlerinin günümüze yansımasıyla şekillenen bir süreçtir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir